Uzun zamandır hem yönetmen hem de şair kimliği nedeniyle sempati beslediğim Onur Ünlü‘nün (Şiir yazarken kullandığı müstear ismi ile “Ah Muhsin Ünlü“) şair kimliğini yansıttığı o harika şiirlerinden birini sunacağım: Haydi İç de Çay Koyayım
Kendisinin değişik bir yazım ve yaşam tarzının yanısıra farklı bakış açıları var. Şiiri dile pelesenk oluyor ve her okunduğunda farklı bir lezzetle çakıyor beyne şimşekleri. Ha arkasından fırtına mı çıkar yoksa bu şimşekler yaz yağmurlarının habercisi midir bilinmez ama her okuyanın her okuyuşta farklı bir tat alacağı kesin. Şimdi gelelelim Çaylı Şiir‘e…
Haydi İç de Çay Koyayım
sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
şehre inerim bir sinema yağmura çalar
otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.
-senegalliler dahil değil
sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin
-yoksa seni rahatsız mı ettim?
sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
-freud diye bir şey yoktur.
sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
-haydi iç de çay koyayım.
İlk kez okudum şiiri, bayıldım. Bende direk girişi beğendim “Sen beni opersen belki de ben Fransiz olurum”
Sen beni opersen belki de ben gangsterlesirim
Belki de sair olurum seni de aldiririm yanima
çok beğendim bu kısmı.daha önce okuduğumda o kadar dikkatimi çekmemişti.katmanlaşan bir şiir.şiir ödevi yapmaktan bunaldığım bir dönemde içim ılıdı:)muhsin ünlü ahh!