Blog kavramıyla ilk tanıştığımda sanırım takvimler 2009’u gösteriyordu ama o zamanlar sadece bir okuyucuydum. İlk zamanlar blogspot ile bir kaç deneme yapmıştım ama bir türlü dikiş tutturamadığım için kayda değer siteler olarak göremedim. Sonra gel zaman git zaman sadece okur olarak kalmak istemediğimi farkettim. Bu bağlamda bir çok blog yazarını keşfettim. Onlar çok güzel yazıyorlardı ve ben de onlar gibi olmak istedim. Onlara özendim yani kısaca. İlk olarak karşıma çıkan isim Sezer’di. Onun yazdıkları ve özellikle “Laf Salatası” isimli kategorisi çok hoşuma gidiyordu. Bloguna buradan ulaşabilirsiniz: Kelimeler Benim
Sonra Egonomik Caner vardı ki halen var. Sonraları bayağı iletişimimiz oldu. Hatta ondan bir fotoğraf makinesi bile satın aldım zamanında.
Blogu burada: Egonomik
Sonra Barış’ı ve Beyn’ini tanıdım. Çok profesyonel yazılar yazıyordu ve blog tasarımı oldukça minimaldi. Hakkında açılmış bir dava bile vardı, hem de şimdinin cumhurbaşkanı, o zamanın başbakanı tarafından. Güzel adam vesselam. Blogu burada: Beyn ve kişisel blogu da burada: Barış Ünver
Ve karşıma İsmail çıktı. Ondan ve yazdıklarından çok şey öğrendim. Halen de öğrenmeye devam ediyorum. Kendisinin bende yeri her zaman farklı oldu. Bloguna buradan bakabilirsiniz: Usluer ve daha çok programlama ile ilgili sitesine de buradan bakmalısınız: Yine Usluer
Daha sonra Beyazıt’ı ve Anarschi’sini tanıdım. Kişisel kavramının hakkını verenlerden biriydi. Şimdilerde Anarschi kapalı.
Zaman geçti, Aycan ile tanıştım ve hatta sonra iki defa gerçek hayatta görüştük bile. Aycan, bence geleceğin sağlam grafikçilerinden biri olacak. Ben de yakında durayım 🙂 Aycan’ın bloguna buradan ulaşabilirsiniz : Pinquitte
Ahmet Orhan’dan da çok şey öğrendim. O büyük bir mihenk taşıydı benim için. İçerik ve tasarımları ile göz dolduruyordu. Şimdilerde ne yapıyor pek bilmiyorum ama güzel adamdır. Artık pek kişisel yazmasa da Ahmet Orhan’a buradan ulaşın lütfen: Aorhan
Yine pek uzun bir zamandır yazmayan ama yazarsa çok güzel olacağına inandığım Nurçin var. Kendisi bizim zamanımızın minik CSS ustasıydı. Halen öyle midir bilemiyorum çünkü yazmıyor, çünkü sınavlara hazırlanıyor. Olsun, siz yine de bloguna bir bakın: Nurçin Özer
Ve elbette bu aleme girişimde en büyük pay sahibi olan Peren… Ben blog açmaya karar verdiğimde ilk olarak ismi düşündüm. Aslında düşünmedim, aklımda direkt olarak Suskumru vardı. Bunu bir çok insana sordum, Peren’e de sordum ve bana bunun gayet iyi bir seçim olduğunu söyledi. Sonra ben Peren’den bir tema satın aldım. Çok uzun zaman o temayı kullandım ve değiştirmek de istemedim. Bütün isteklerimi zamanında karşılıyordu. Şimdilerdeki gibi öyle responsive temalar falan yoktu. Ben de kendisini zaman zaman bunaltan sorulara sorarak temamı o anki haline getirmiştim. Ne yazık ki web archive sitesine giremediğim için o temanın ekran görüntüsünü buraya ekleyemiyorum. Bu arada Peren blog alemine veda etmişti ama Tumblr üzerinden devam ediyormuş. Buradan bakabilirsiniz: Perenc
Takvimler 29 Ekim 2011‘i gösterirken ben Suskumru’yu açtım. Cumhuriyet Bayramı benim de blogumun doğum tarihi oldu. Sonra gel zaman git zaman ben bir sürü tema değiştirdim ve şu anki temama da yakın geçmişte “Merhaba!” dedim. Umarım daha yıllarca devam edebilirim. Zira çocuklarıma, babalarının neler yaptığını göstermek istiyorum yazılarımla. Yani babam 26 yaşındayken neler yapıyormuş, neler yazıyormuş sorusunun cevabını somut olarak vermek istiyorum.
Eski yazılarımı silip silmemek hususunda çok düşündüm. Evet, eski yazım dilimi beğenmiyorum ama en azından nereden nereye geldiğimi görebilmek açısından o yazılar bana kılavuz oluyor. Özetle, eski yazılarımı silmeyi düşünmüyorum. Neticede onları yazan da bendim, bunları yazan da benim.
Blog aleminde bir çok güzel insan da tanıdım. Hatta bir çokları ile gerçek hayatta da görüştüm. Çay ve kahve içtim, yemek yedim. Sohbetin dibine vurdum. Her birini buradan selamlıyorum.
Umarım siz de en az benim kadar uzun soluklu bir blog macerası yaşarsınız.
Blog yazmak gerçekten insana bilgi açısından sürekli yeni şeyleri keşfetmesine olanak sağlıyor. Severek okudum yazınızı başarılar dilerim.
Teşekkür ederim samimi yorumunuz için.
Başarlı bir içerik olmuş uzun yıllar yazman ve yeni arkadaşlara içeriğin umut verici olması dileğiyle…
Çok teşekkürler.
Bloğumuzla yaşlanabilecek miyiz acaba suskumru? Düşünsene 70 yaşına gelmişiz hala yazıyoruz. Kim bilir belki sadece çoçuklarımız değil torunlarımız da bloğumuzu takip ederler.
Ben de bunu çok düşündüm ve amacım bu Gökmen, torunlarıma bırakacağım miraslardan biri de bu olsun istiyorum. Umarım devam ettirme cesaretimiz hep olur.
Aynı şeyleri bende düşündüm ne zamana kadar yazabilirim ve hatta daha ötesi benden sonra da devam edebilir mi diye. Sonra dedim ki benden sonrasından banane !
başarılarının devamını dilerim 🙂
Çok net söylüyorum, en güzel şekilde düşünmüşsün. Sen yapabileceğini yap yeter 🙂 Ben de sana başarılı bir blog macerası dilerim.
Bu güzel yazı için ne kdar teşekkür etsem azdır.
bloguna çok yorum atmasam da haftada bir kontrol ediyorum 🙂
blog yazmanın ya da herhangi bir yere birşey yazmanın terapi olduğuna inanıyorum.
umarım başarılı olursun da bana oyuncu bilgisayarı alırsın 😀
iyi bloglamalar/keyfini çıkar
Canımsın Şafak, bisikletinin tekerine kurban olayım. Ben de inanıyorum bu terapi işine. Umarım oyuncu bilgisyarı değil komple odasını alırım.
Bloguna ve sana uzun ömürler dilerim Çağrı. 😉
Çok teşekkür ederim Onur, aynı güzel dilekleri ben de sana diliyorum 🙂
Şimdi ise karşımızda bambaşka ve çok güzel bir blog var 🙂
Çok teşekkür ederim Doğukan.
keyifli bir anlatım olmuş uzun süredir takip ettiklerim arasında varsın çağrı bu şekilde uzun yıllar devamını diliyorum
Gökhan, teşekkür ederim. Ben de seni takip ediyordum ama arada kaynamış sanırım. Yeni tasarımın göz dolduruyor bu arada.
çok teşekkür ederim senin gibi bu işe gerçek zamanlı emek veren birinden bunu duymak çok güzel
Ben teşekkür ederim, güzele güzel demek boyun borcu 🙂
Çok güzel zamanlardı abi , bi çay kahve içememiş olsak da güzel sohbetler ettik.
Bir gün karşılaşmak , görüşmek dileğiyle . İyi bloglamalar abim 🙂
Çay içmek de nasip olur inşallah Ömer Faruk 🙂
İyiki başlamışsınız 🙂 Bizler de sizi okuma şansı elde ettiğimiz için şanslıyız 🙂
Mavi, teşekkür ederim. En sıkı okuyucularımdan biri sensin 🙂
Piyasada artık her türlü insan bulunmakta ve bunlar arasında tanıdığım ve gerçekten kaliteli olarak, başarı konusunda ve blog yazmak üzerine bilgisi bulunan bir yazar olarak sizi tercih ediyorum. Sizi takip etmek çok güzel…
Gürkan merhaba,
Bu güzel sözlere layık mıyım gerçekten bilemiyorum ama beni çok mutlu ettiğini bilmeni isterim. Seni takip etmeye başladım bu arada.
Blog yazmak gerçekten zevk verici. Güzel blog yazılarınız ile blog yazısı ve blog hakkında bilgisi olmayan insanlara güzel örnek oluyor, onları teşvik ediyorsunuz. Bunun için teşekkür ediyorum.
Yeliz Hanım, asıl ben teşekkür ederim okumaya değer bulduğunuz için.
Senin blog açmanla uzaktan yakından kimin ilgisi varsa hepsinden, başta da senden Allah razı olsun abi, hep yaz 🙂
Canımın içisin. Corona iyidir. Ben severim yani.
Bende buna benzer bir yazı hazırlamıştım bir süre önce… Alt kısımda ”buna benzer bir yazı yazdıysanız haber verin” dediğin için bildiriyorum. 🙂
İnşallah uzun zaman blog yazarlığına devam edersin.
Vural, çok teşekkür ederim. Hemen okuyacağım 🙂